25 Mayıs 2012 Cuma

Basarili Bir Tuvalet Egitimi Hikayesi

Eskiden cocuklar bir yasina gelir gelmez hemen hemen tuvalete otutturulur, tuvalet egitimine baslanirmis. Simdiyse 18 aylik olmadan baslanmamasi, cocuk direnc gosteriyorsa ustune gidilmemesi yonunde telkinlerde bulunuyor doktorlar. Bu bazen annelerin isine de gelmiyor degil. Hazir bezlerin aile butcesinde onemli bir pay olusturmasi bir yana cocugun poposunu pisirmeyen bezler bazen -ozellikle gezegen bir aile iseniz- hayatimizi da kolaylastirmiyor degil.

Sahsen ben doktorlarin telkinlerini kendi lehime kullanmadim degil. Gecen yaz Tugra 18 aylik olmasina ragmen, cok fazla seyahet edecegimizden dolayi tuvalet egitimine baslamayi aklimdan bile gecirmedim. Derken Tugra iki yasina girdi. Bu sefer de okula basladi. Hayatinda onemli bir donum noktasi oldugu icin bir de tuvalet egitimi ile strese sokmak istemedim. Okul stresi de sona erdikten sonra, Tugra da tuvalet egitimine hazir olma sinyallerine bakar oldum. Etrafimdaki insanlar cisini yaptiktan sonra bezinden rahatsiz oluyorsa hazir olabilecegini soylemislerdi. Lakin bizimkinde rahatsiz olmak bir yana, bez degistirmemek icin direnc soz konusu idi. Baktim sinyal minyal yok, beklemeyip kendim girismeye karar verdim.

20 Mayıs 2012 Pazar

Itfaiyeci Tugra

Turkiye'de simdiye kadar bir tane bile itfaiye araci gormeyen ben, koyumuz Ithaca'da her sokaga ciktigimda goruyorum. Zira ABD'de yangin guvenligine ve dolayisiyla itfaiyeye bir hayli onem veriliyor. 20.000 nufuslu Ithaca'da iki adet itfaiye istasyonu bulunuyor. Cocuklara gerek cizgi filmlerle, gerek kitaplarla itfaiyeci olmak ozendiriliyor. Sorsaniz cogu Amerikan erkek cocugu ileride itfaiyeci olmak istedigini soyleyecektir. Bu cabalar sonuc da veriyor ki ABD genelinde insanlar gonullu olarak itfaiyeci oluyorlar. Bunlarin cogunu da ogrenciler olusturuyor.

Okullarin her sene itfaiye istasyonlarina gezileri oluyor. Bundan hareketle minik Tugra bir daha ne zaman itfaiyeci gorur, itfaiye arabasi gorur (mazallah gormesin daha iyi ama) diyerek, arkadasim Leilani ve 4 yasindaki oglu Liam ile birlikte evimizin yakininda bulunan itfaiye istasyonuna gezi duzenledik. Itfaiye istasyonuna gidecegim diye gunler oncesinden heveslenmeye basladi Tugra. Gezi gunu gelip catinca da itfaiye kostumunu giydi ve yola koyulduk.

7 Mayıs 2012 Pazartesi

Assolist Anne

Assolist kimligim, Cornell Universitesi Ortadogu ve Akdeniz Muzik Korosu'nun kis konserinden sonra, kendimi grubun koordinatorune tanitarak, koroya dahil olmamla basladi. Bir arkadasim "Sesin guzel mi?" diye sormustu o zaman. "E Tugra'ya bilimum cocuk sarkisi, ninnisi ve ozellikle "Hatirla Sevgili"yi soyluyorum ya" demistim. 

Uc donem boyunca soz konusu koronun daim uyesi haline geldim. Muzik gercekten ruhun gidasi imis, bunu bizzat tecrube ettim. Calisan insanlar pazartesi sendromu yasarken, ben provalarin oldugu pazartesileri iple ceker hale geldim.

Koroyu Harold Hagopian adli Ermeni bir muzisyen yonetiyor ve her Pazartesi gunu NYC'den provalara katilmak icin gunu birlik Ithaca'ya geliyordu. Kendisi Turk muzigi ile ozel olarak ilgilendigi icin ve koronun pek cok Turk uyesi bulundugu icin repertuarimizda en az 4-5 tane Turkce sarki oluyordu. Bu surec boyunca en cok hosuma giden ABD'de bir universitede cogunlugu yabancilardan olusan seyircilere Turk sarkilari soylemek oldu zaten. Simdiye kadar aralarinda "Sari Gelin", "Adana'nin Yollari Tastan", "Benzemez Kimse Sana", "Lale Devri" ve "Yedikule"nin bulundugu pek cok Turkce sarki soyledik. Turkce sarkilarin yaninda Yunanca, Arapca, Ibranice, Ermenice, Farsca sarkilar da soyledik. Anlamini bile bilmedigim sarkilari, ozellikle Yunanca olanlari, ezbere soyler hale geldim. Yunanca sarkilarin yarisinin Turkce oldugunu da boylece fark ettim. Zira sarkilarin cogunda "Ah merakli, ah yavrum aman" gibi Turkce kelimeler bulunuyordu.


Koromuzun sene sonu konserinin oldugu gun olan 5 Mayis 2012 itibariyle ben de Cornell'in korosundan mezun oldum. Konserin sonunda davul ve zurna ile halay cekildi. Seyircileri bilemem ama ben cok eglendim. Canim oglum Tugra da iki saat boyunca gikini cikarmadan annesini izledi. Turkiye'ye donunce operaya bile goturebilirim bu gidisle kendisini :) 

Ithaca'ya yolu dusen olursa Cornell Mediterranean and Middle Eastern Music Ensemble'in konserlerini kacirmamalarini ve mumkunse koroya katilmalarini siddetle tavsiye ederim.

1 Mayıs 2012 Salı

Ithaca'da yasam rehberi 1- Ithaca'da yasam

Bundan 1 bucuk sene once yeni bir maceraya atildik. Hic bilmedigimiz bir ulkeye minicik oglumuz Tugra ile geldik. Macera dolu Amerika gunlerinin sona ermesine bir ay gibi kisa bir sure kaldi. Beni degisik bir heyecan kapladi. Bir yandan mutlu oluyorum. O kadar ozledim ki ailemi. Sonra buradan atip tuttugum surekli soylendigim canim ulkemi ozledim. Kebaplari, lahmacunlari ozledim. Ankara simidini ozledim. Ozledim iste. Diger yandan, endise duyuyorum. Nasil buraya gelince herseye alismak birkac ayimizi aldiysa Turkiye'ye donunce de ayni alisma surecine girecegiz. Ben calisma hayatina alisacagim. Tugra tam gun okula gitmeye.

Bu bir bucuk senede hayata dair cok fazla sey ogrendim. Ama en onemlisi, insanin herseye alisabildigini ogrendim. Insanoglu eger mutlu olmak isterse her sekilde mutlu olabiliyormus. Zaman su gibi akip geciyormus. Kiymetini bilmek lazimmis.

Daha once Amerika'ya ilk gelisimiz ve sapsalliklarimiz diye bir yazi yazmistim. Simdi bizden sonra buralara yolu dusenler bizim dustugumuz hatalara dusmesinler diye kendimce bir rehber hazirliyorum. Isbu rehberin ilk serisi Ithaca ile ilgili temel bilgilerden olusuyor. Nasil bir yerdir? Gelsek mi acaba, yoksa baska yere mi gitsek? Ucuz mudur pahali midir? Havasi nasildir? gibi sorulara cevap vermeye calisiyor.