22 Kasım 2016 Salı

Uyku Saati ve Bitmeyen İstekler

Sevgili oğlum Tuğra uyusun diye 4 yaşına kadar yanında bekleyince, kızım Nehir doğunca dedim ki 'aynı hatayı birkez daha yapmayacağım ve Nehir'e uyku eğitimi vereceğim'. Tracy Hogg sağolsun Nehir 2 yaşına gelene kadar, yatağa koyunca iki söylenip 15. dakikada uyuyan bir çocuk oldu. Nehiri yatağına koyar, Tuğra'ya 20 sayfa kitap okurdum, 'gık' demezdi.

Ne olduysa iki yaşından sonra oldu. Önce direndim, o kadar emek verdim bir çırpıda boşa gitmesin dedim. Ama kazanamayacağım savaşa girmemem gerektiğini öğrendim. Şimdi alıyorum elime telefonumu, bilgisayarımı, eski günlerdeki gibi bir kabulleniş bir huşu içinde, yerdeki minderime oturup 1 saat bekliyorum.

Asıl zor olan beklemek değil aslında. Nehiri düzgünce yatmaya, konuşmamaya ve yatmamak için türlü mazeretler uydurmamaya ikna etmek. Enteresanı internetten araştırdığımda, diğer arkadaşlarımla konuştuğumda benzer şeyleri duyuyorum. İşte Nehir kızımdan inciler;

-Anne susadım. (Yer miyim bu numaraları ben, aldım bir kapaklı matara, anne susadım yok, susadıysan baş ucunda alırsın içersin. Gerçi bu Tuğra'da işe yaramamıştı. Her gece susadım diye uyanıyor, beni yatağımdan kaldırıp kendi başucundaki suyu almaya çağırıyordu)

-Anne çişim geldi (Daha yeni yaptık, sabah gidersin vari katı bir duruş olmazsa her akşam aynı mazeret yataktan kalkmak için kullanılır)

-Anne tacım nerde?(Tac bulunur, sabah takmak üzere başucuna konur)

-Anne acıyo (Bunu bir ara çok söylüyordu. Doktora gidelim mi ya da krem sürelim mi dediğimde genelde susuyordu)

-Burnumda sümük var (Kaçarı yok kalkıp peçete getirip yalandan da olsa burnunu silmek zorundayım)

-Ben çorap seçeceğim (Kalkar çorabı seçer, sabah giymek üzere başucuna koyar)

-Yumuşak oyuncak alacağım (o an o rafta olmayıp evde bir yerlerde kim bilir nerede olan oyuncağı ister, ara ki bulasın. Bir yastığın altında bulduysan ne mutlu sana, yoksa Allah kolaylık versin)

Artık konuşmamaya başlayıp, uyku moduna geçince 'ben su içeceğim' diyerek odadan çıkıyorum. O da 'tamam anne' diyor. Onun izni olmadan şurdan şuraya adım atabilir miyim ben yahu lütfen. Ve sonra geri dönmüyorum, o da uyuyor sağolsun yattıktan 1:30 saat sonra. Analar çeker yükü kimsenin bilesi yok :)

1 Şubat 2016 Pazartesi

Nehir 2 yaşında

Minik kızım Nehir'im. İyiki doğmuşsun, iyiki benim kızım olmuşsun. Senin annen olduğum için çok mutluyum. Hergün sarılıp bunları söylüyorum sana, çünkü bütün kalbimle hissettiklerim bunlar.

Bir annenin en büyük dileği, çocuklarının sağlıklı olması, mutlu ve huzurlu olmasıdır. Çok mutlu güzel bir hayatın olsun meleğim. Eminim ki sen çok güçlü ve olgun bir kız olacaksın. Bunu 2 yaşındaki halinden anlayabiliyorum. O kadar boyundan büyük laflar ediyor, o kadar koca adam mimikleri yapıyorsun ki şaşıp kalıyorum. Bazen dalıp gidiyorum sana. 'Anne bakma' diyorsun. sonra da yan gözünle bakıyor muyum diye kontrol ediyorsun.

Sabahtan akşama kadar 'Ali Baba'nın çiftliği', 'Küçük Kurbağa' ve Niloya'nın 'Kemençe' şarkısını söylüyorsun.

En sevdiğin çizgifilm Niloya. Bütün bölümleri ve şarkılarını ezbere biliyorsun.

Canlı oyuncak fark etmez, kedi gördüğünde miyavlayıp sarılmak istiyorsun. 'ooo çok tatlı' diye seviyorsun.

Abinle çok iyi anlaşıyorsun. O ne yaparsa sen de aynısını yapıyorsun.

Eve gelince, 'Canım annem benim' diye bacaklarıma sarılıp, kedi gibi sokuluyorsun. Babacığını bir ayrı seviyorsun.

Benden gizli odama girip, makyaj çantamı kurcalamayı, takı dolabını açıp kolyelerimi takmaya bayılıyorsun.

Bazen plak takılıyor, hep aynı soruyu soruyorsun. 'Nereye gidiyoruz' diye 30 defa sorduğun oluyor. Şimdiden muhalefet etmeyi seviyorsun. 'Olmaz' gün içinde en çok kullandığın kelime olabilir.

Futbol oynamayı, lego yapmayı çok seviyorsun. Bebeklerle çok aran yok.

Çünkü, zaten, artık gibi zarfları yerli yerinde kullanarak cümleler kuruyor, ağzımı açık bırakıyorsun.

Buraya sığdıramayacağım daha nice şirinlikler yapıyorsun. Seni büyütmek çok eğlenceli Nehircim. İyi ki doğmuşsun, iyi ki benim kızım olmuşsun. Sağlıkla mutlu nice yaşların olsun meleğim. Seni o kadar çok seviyorum ki...

4 Ocak 2016 Pazartesi

Oyuncak Yorumu: Lego Starwars Snowspeeder

Biz Lego bağımlılığına tutulmuş bir aile olma yolunda hızla ilerliyoruz. Belki bunda biraz da benim payım var. Gerek çocukların yaratıcılığını geliştirmesi, gerekse kalıcı olması nedeniyle Lego her zaman çocuklarıma almayı tercih ettiğim, verdiğim paraya acımadığım bir oyuncak oldu. Üstelik hem 6 yaşındaki oğlum Tuğra’ya hem de iki yaşımdaki kızım Nehir’e aldığım Legoları bazen kendime de almışım gibi hissediyorum. Nitekim ben de oynamaktan çok keyif alıyorum.

Hem Lego çeşitleri açısından zengin olması, hem de işyerinde oturduğum yerden sipariş verebilme imkanı nedeniyle bu sene yılbaşında hediyeleri yine Toyzzshop’un internet sitesinden verdim. Bu sefer Tuğra için Lego Starwars serisini tercih ettim. Abisinin oyuncakları ile oynamaktan erkek Fatma olma yolunda hızla ilerleyen Nehir için ise oyuncak bebek arabası aldım.

7 yaş için uygun olması nedeniyle Tuğra Lego’nun tamamını ufak yardımlar haricinde tek başına yaptı. Bu onu daha da çok mutlu etti. Kendi emek verdiği oyuncak ile daha bir şevk ile oynadı. Kendi yaş grubuna uygun kendisi tek başına yapabileceği Lego seçmenin en doğru karar olduğuna da böylece kanaat getirmiş oldum.

Kapağının açılıp, adamların pilot olarak içeri binebilmesi bana göre bu oyuncağı seçmemdeki tercih sebebi oldu. Böylece Tuğra oyuncağı yaparken oyalandığı gibi, oyuncak tamamlandıktan sonra da çeşitli versiyonları ile hayal kurup oynayabildi.

Tuğra Legosunu yaparken, Nehir ise oyuncak bebek arabası ile evin içinde tur atmaktaydı. Neticede ikisi de hediyelerini çok beğendi.

Siz de Toyzzshop'ın zengin Lego Starwars çeşitlerine http://www.toyzzshop.com/urun_liste/?keywords=star+wars&liste=1&ref=&sxpg=1 adresinden ulaşabilirsiniz.

Yılbaşı alışverişimizde Toyzshop’ın sahipsiz hayvanlar için başlatmış olduğu kampanyaya da kayıtsız kalmadık. Siparişimize Fun Dough oyun hamurlarını da ekleyerek,  Türkiye’nin güçlü hayvan haklarını koruma federasyonu HAYTAP’ın çalışmalarında kullanılmak üzere 2 TL bağış yapmış olduk. Toyzzshop'ın destek verdiği bu sosyal sorumluluk projesinin detaylarına http://www.toyzzshop.com/hayvan-dostu linkinden ulaşabilirsiniz. 

Ayrıca çocucuğunuzla oyun hamuru ile yaptığınız hayvan fotoğraflarını sosyal medyada #sendepaylas etiketi ile paylaşabilir, sahipsiz hayvanlar için farkındalık yaratabilirsiniz.

4 Eylül 2015 Cuma

Oyuncak Yorumu: Lego Chima Sir Fangar's Saber Tooth Walker

Canım oğlum Tuğra'nın geçtiğimiz haftalarda 6. yaş gününü kutladık. Zaman geçip Tuğra büyürken, ailemiz kardeşi Nehirin aramıza katılması ile genişlemişken bir yandan paniğe kapılmıyor değilim. Tutamıyorum sanki zamanı. Sanki doyamıyorum her anlarına gibi geliyor. Öte yandan her yaş yeni güzellikleri beraberinde getiriyor. Her geçen gün büyüyen oğlum ile daha çok muhabbet ediyor, satranç gibi daha komplike oyunları oynuyoruz. 

Dolayısıyla beraber vakit geçirmemize aracı olan oyuncaklar da giderek karakter değiştiriyor. Son doğum gününde Tuğra yine favori oyuncağımız Lego'yu tercih etti. Lego ama lego diyip geçmeyelim. Lego duplodan lego city ve creative'e terfi etmiş ve bu çeşitleri denemiştik. Şimdi ise Lego Chima istedi özel olarak. Biz de toyzzshop'un geniş lego koleksiyonundan beraber seçtik Tuğra'nın doğum günü hediyesini.

Esasen 8-14 yaş için tasarlanmış olan bir çeşidini almış olmamıza rağmen Tuğra kendi başına yaparken çok da sorun yaşamadı. Arada yardım etmem gerekti elbet, bu da bizim paylaşım yapmamıza imkan verdi. Ve ortaya resimde gördüğünüz oyuncak ortaya çıktı. Tuğra ortaya çıkan oyuncağa hayran kaldı o ayrı. Ama ben lego dehasına ve karakterlerine ayrı bir hayran kaldım. Sonuç olarak 32 yaşındaki bana da hitap etti bu oyuncağın yapım aşaması.






Yeni nesil legoların temel özelliği,(özellikle Chima, Bionicle, Ninjago ve Starwars altında üretilenlerin) her oyuncağın bir hikayesinin de olması. Bizim aldığımız oyuncağın da bir hikayesi var. Yandaki arkadaşlar da hikayenin baş kahramanları. Şimdiden diğer çeşitleri almak için can atıyoruz.

Aşağıda verdiğim linkten hem oyuncağı sipariş edebilir hem de ürün videosuna ulaşabilirsiniz.


http://www.toyzzshop.com/oyuncak-yapim-oyuncaklari/lego-lego-chima-sir-fangars-saber-tooth-walker/40dac74e86cb7b8276c69e3fb37c45a5/ 

Toyzzshop'un geniş Lego çeşitleri için ise bu linki kullanabilirsiniz.
 http://www.toyzzshop.com/urun_liste/?liste&ref=%2Csxmi%3A3757

3 Mayıs 2015 Pazar

Oyuncak yorumu: Lego Creative Forest Animals ve Lego Duplo Creative Animals

Çocuklarla oynamayı en çok sevdiğim oyuncaklardan biri Lego kesinlikle. Özellikle 6 yaşına gelmek üzere olan enerjisine yetişmek mümkün olmadığından evdeki futbol, savaşçılık dövüşçülük aktiviteleri nefesimi kesiyor. 15 aylık Nehir ise neredeyse 1 yaşından beri lego oynamayı çok seviyor. Kendine kendine transa geçip 5-10 dakikalığına da olsa kule yapabiliyor.

Bu yüzden 23 Nisan hediyesi olarak çocuklara Lego aldım. yoğun çalışma tempom nedeniyle neredeyse herşeyi internetten sipariş verdiğim gibi, Lego'yu da Toyzshop'un internet sitesinden sipariş verdim. Acaba bunu mu alsam diyip kararsız kaldıklarımı da 'aklımda kalanlar' listesine ekledim. Benim için inanılmaz zaman kazandırıcı olduğunu söyleyebilirim.

Tuğra hala daha büyük parçalı olan ve 1,5 yaş ile 5 yaş aralığı için önerilen duplolarla oynuyor aslında. Duplonun bence güzelliği Tuğra'nın kendi kendine birşeyler üretebilmesine imkan vermesi. Ama 'Ben abi oldum dupo istemem' dedi. Ben de ona değişiklik olsun diye Lego Creative aldım. Duplo haricindeki legoların handikapı belirli bir yaşa gelene kadar kendi kendilerine yapamamaları. Ama biz beraber yaparken gayet keyif alıyoruz. Sonra da yaptığı oyuncakla oynayabiliyor. Bu sefer ki normal legodan bir hayli farklı parçaları olan bir modeldi. 7 yaş üstü yazsa da biz 30 yaş üstü insanları bile zorladı. İçinden çıkan parçalarla maymun, muz ve tukan kuşu, ya da ayı ya da sincap mı tilki mi olduğunu anlayamadığım bir hayvan yapılabiliyor. İşin güzelliği parçalar oynak olduğu için maymunun ağzını açıp kapatabiliyorsunuz mesela. Tuğra tukan kuşunu elinden bırakmıyor. Sonuç olarak Tuğra çok sevdi ve bence uzun soluklu bir oyuncağımız oldu.


Nehire gelince. Biz de koca bir kutu dolusu lego duplo bulunduğundan, bu sefer parçaları ile hayvan yapılabilen bir model aldım. Her hayvanın rengi farklı, renkleri ayırt etmesi ve birleştirmesine yardımcı oluyor. Henüz tek başına yapamasa da yaptığımız oyuncaklar çok hoşuna gidiyor. Tuğra da yaratıcılığını konuşturup farklı hayvanlar yapabiliyor. Evde mevcut bit duplo stoğu olanlar için değişik parçaları nedeniyle kesinlikle tavsiye ederim.

Biz seçimimizden çok memnun kaldık. 

linklerinden kolaylıkla sipariş verebilirsiniz. Yada toyzzsop'un bir hayli geniş lego seçeneklerinden başka bir ürün deneyebilirsiniz.

21 Ocak 2015 Çarşamba

Nehir 1 yaşında

Zaman ne çabuk geçiyor gerçekten inanılmaz. Zamanın bu kadar hızlı geçmesi beni çoğu zaman korkutuyor. Çocuklarımın bir anda büyümesini istemiyorum sanki. Sindire sindire büyütmek istiyorum ikisini de. Ne kadar da dikkatle baksam yüzlerine, hareketlerine, ne kadar da kazımaya çalışsam hafızama olmuyor. Resimlere baktığımda o anlar hem dün gibi geliyor, hem de yıllarca öncesiymiş gibi. 

Bundan bir sene önce dünyaya geldi minik kızım Nehir. Sanki dün gibi, sanki hep benimleymiş gibi. İki çocuğumun da doğduğu anı hiç unutmayacağım sanırım. Ve bu dünyadan - umarım sağlıklı uzun bir ömürden sonra- göçerken gözlerimi son kez kapadığımda o anlar gelecek hatırıma. Sanırım en mutlu olduğum anlardı. Doğum sonrası yaşanan onca şey bile mutluluğuma gölge vuramadı. Sanırım o mutluluktu bana umut veren, aslında çok şey olmuşken bana herşey yolundaymış gibi hissettiren. Allah herkese bu hissi yaşamayı nasip etsin.

Minik kızım için bu yazı doğum günü hediyesi olsun. Sağlıklı mutlu huzurlu bir ömrü olsun. İyi insanlarla karşılaşsın. İlla ki onu üzen şeyler olur belki ama, tekrar ayağa kalkacak direnci ve umudu olsun. Yüreği iyilikle dolu olsun. O zaman hayat ona hep iyilik getirir eminim. Abisi Tuğra ile et ve tırnak gibi olsun. Birbirlerinin en iyi arkadaşı, dostu sırdaşı olsunlar. 

Nehir kızım sana kendim bakamadığım halde yürümek için bir cumartesi gününü seçtiğin için teşekkür ederim. Bu kıyağını hiç unutmayacağım. Şimdi o koltuktan bu koltuğa hızlı adımlarla 'aha aha' diyerek yürüyorsun. Anne, baba, abi, dede, mama, hoppa, al, gel, day day diyor, bizim söylediklerimizi de papağan gibi taklit ediyorsun. Kedi kuklanı alıp miyavlama taklidi yaptığımda yüzünü sevimli bir şekilde buruşturuyor, ve kuklayı yüzüne sürtüyorsun. Eminim yavru bir kedi gelse yanına, hiç çekinmeden kucağına alır seversin. Hatta El Mayra gibi mıncıklayacağından da korkmuyor değilim. Hiç kimseye eyvallahın yok. Şimdiden belli. Abini bir ayrı seviyorsun. O senin en iyi oyun arkadaşın. Abin nereye sen oraya. Bana küçükken 'kuyruk' derlerdi çok kızardım. Korkarım ki sen de 'kuyruk' olma yolunda ilerliyorsun. Abinle çığlık çığlığa oyun oynamana, kucağımdayken bir yabancı gördüğünde koynuma sokulmana bayılıyorum. Tam bir sokulgan kedisin. En sevdiğin oyun bir kutunun içine küçük bir topu atıp tekrar çıkarmak. Kitlenmiş gibi 5-10 dakika oynayabilirsin. Baya bir obursun. Yemek gördün mü akan sular duruyor. Buna yerdeki kırıntılar dahil. Sayende daha az süpürge yapıyoruz :) Böcekleri 'nehir görürse seni yer' diye korkutuyoruz o derece. 

Hem hemen büyüme tadını çıkarayım istiyorum hem de büyü de bıcır bıcır konuş sohbet edelim, alışverişe gidelim, sana takılarımı vereyim, seni süsleyeyim diye dört gözle bekliyorum. Umarım sana iyi bir anne olabilirim. Umarım büyüdüğünde 'ne kadar iyi bir annem var ne kadar şanslıyım' dersin. Umarım hem sırdaşın, hem arkadaşın hem de akıl hocan olurum. Canım kızım bazen sana ne kadar kızarsam kızayım seni her zaman seviyor olacağım bunu hiç unutma.

Seni seven annen

P.S.Canım kızım bir gün büyüyüp de bu blog yerinde durur da sen bu yazıyı okursan, 'Ama annee neden bu blogun ismi 'tugraveannesi' diyeceksin biliyorum. Bil ki canım kızım annen blogun ismini değiştirmekle uğraşamayacak kadar tembel olduğundan. Sen doğduğun gün benim kalbimde ayrı bir bölme açtın. Hiçbirşey bunu değiştiremez.

3 Ocak 2015 Cumartesi

Oyuncak yorumu: Playskool Patates Kafa ve Fisherprice Masalcı Tırtıl

1 yaşına gelmek üzere olan Nehir abisi ne yaparsa onu yapmak istiyor. Kuyruk gibi peşinden ayrılmıyor. İşte bu nedenle oyuncak seçerken artık birinci önceliğim güvenilirliği ve eğiticiliği ise ikinci önceliğimse her iki çocuğumun birden oynayabileceği bir oyuncak olması. Şimdi olmasa da en azından belki bir süre sonra daha çok beraber oyun oynayabilecekler. 

Çocukların yılbaşı hediyesini bu anlayışla Toyzzshop'ın internet sitesinden seçtim. Nehir için  Fisherprice'ın Masalcı Tırtıl'ına karar verdim. Kapı gıcırtısına oynayan civelek kızım kitabın sayfalarını çevirdikçe çalan şarkılarla coştu. Fisherprice'ın diğer müzikli oyuncaklarının tersine bu oyuncakta anam babam Türk usulü şarkılar var. 'Ali Baba'nın Ciftliği', 'Arı vız vız', 'Kırmızı Balık' 'Benim Annem Güzel Annem' bunlardan bazıları. Diğerlerindeki gibi 'Hey hey kedi keman ve inek atladılar ayın üzerindeeeen, olaya köpekçik çok güldü ve kaşıkla tüm mamayı yediiii' gibi şarkılar yok yani :)

Ama yine de fark ettim ki Nehirin ilgisini bu tür oyuncaklar sadece kısa bir süreliğine çekebiliyor. Bizimki daha çok tak çıkar oyuncakları seviyor.

İşte bu nedenle Tuğra'ya aldığım oyuncakla biraz daha büyüyünce daha çok ilgileneceğini fark ettim. Yanlışlıkla Bay Patates Kafa yerine sipariş verdiğim Bayan Patates Kafa'yı da 'nasılsa Nehir de oynar' diyerek değiştirmekten vazgeçtim. 4-5 günlük tecrübe sonucum sonucu Patates Kafa oyuncağını 2 yaş üstü kız erkek çocuğu olan herkese tavsiye ederim. Küçük çocuklarda göz, kulak, burun gibi duyu organlarını parmağını gözüne sokmadan öğretebilmek için güzel bir yol. Daha büyük çocuklarda ise farklı kombinasyonlar yaparak yaratıcılığın geliştirilmesini sağlıyor.
Herkese mutlu ve sağlıklı bir 2015 yılı dilerim.