Şimdi size soruyorum. Hamileyken, çocuğunuz büyürken bilinçli anneler olarak bir sürü kitap okuyoruz, tartışıyoruz, doğru olanı psikologlardan dinliyoruz da çocuklarımızı idealler doğrultusunda yetiştirebiliyor muyuz.
Şahsen ben alenen kocamdan, annelerden, çevreden gelen mahalle baskısına maruz kalıyorum ve kabul ediyorum çoğu zaman olay çıkarıp ideal anne rolüyle bildiğimi okumak yerine o baskıya boyun eğiyorum. Misal,
- Hep istedim ki Tuğra kendi kendine uyusun. Amerika'dayken Serdar Tuğranın öğle uykusu saatlerinde evde olmadığı için 'anne' diye iki seslenmesine gitmeyip kendi kendine uyumaya ikna ettim. Ne oldu Türkiye'ye geldik, 'yok çocuk seni zaten özlüyor' gibi söylemlere hipnotize olmuş gibi kanıp Tuğra uyuyana kadar yarım saat yanında mahsur kaldım.
- 3 sene yavrumu bütün abur cuburlardan izole ettim. Kırk yılın başında başım sıkışınca 'organik lolipop' 'organik çikolata' (evet öyle bişey vardı tadı da çok güzeldi) verdim. Türkiye'ye gelmemizle Tuğra'nın 4 öğününden birini aburcubur teşkil etmeye başladı. Nineler dedeler sağolsun.
- Çocuğun peşinden kaşıkla koşturan Türk analarından olmayayım, çocuğum kendi kendine yemek yesin istedim. Ne oldu, tam ben saldım amaan yerse yesin kıvamına geldim, ya Serdar 'bak az yiyor bu çocuk' diye içime kurdu soktu, ya annem 'yesin de nasıl yerse yesin' dedi kaşığı eline alıp türlü oyunlarla yedirdi. Bizim ideal yalan oldu.
- Bir de 'ağlatma çocuğu' baskısı var. Ona genelde ninelerden dedelerden maruz kalınır, Allahtan ona çok maruz kalmıyoruz. En azından bizimkiler kaş gözle Tuğra'ya belli etmeden ağlatma çocuğu diyorlar da Tuğra bu durumu koz olarak kullanmıyor.
Uzun vadeli idealim Tuğra'yı pelerini annesi tarafından bağlanan bir supermen olarak yetiştirmek yerine, kendi işini kendisi gören, ilerde 'ben erkeğim ben yapmam' demeyip, karısına hayatın gerçekten müşterek olduğunu hissettirecek gibi yetiştirmek. Şimdiden yerden çoraplarını alıp kirliye attırmaya başladım. Biraz daha büyüsün yemek yapmayı da öğreteceğim. De mahalle baskısına maruz kalmassam.
Siz de cocugu aglatma baskisi var , biz de de baski demem belki yanlis olur ama , hic aglatmiyorsun stresi var.Yani simdiden disiplin etmez , her agladiginda istedigini yapip , gonlunu hos tutmaya calisirsam ileride terbiye etmekte zorlanacagimi duusnuyorlar.ama ben yine bildigimden sasmiyorum .bu durumda esler en buyuk destekci olmali diye dusunuyorum ..
YanıtlaSilEslerle aynı çizgide olmak belirleyici bence de. Bence biz geçiş dönemiyiz. Şu an geleneksel çocuk yetiştirme ile modern çocuk yetiştirme arasında bir bocalama söz konusu. Ama Amerikan tarzı ile Türk tarzını derinlemesine inceleyip toplum üzerine etkilerini işleyen akademik bir çalışma yapmak isterdim. Hmm buldum, sen çocuklar büyüyünce sosyoloji doktorası yap, konu da bu olsun. Yürürsün yeminlen.
YanıtlaSil