27 Nisan 2012 Cuma

Uykuya gecis rutinimiz

Cocuklarda rutin cok onemli. Cunku beklemedikleri birsey oldugunda zor kabulleniyorlar. O yuzden herseyin bir rutine baglanmasi hayati kolaylastiriyor. Rutin disi seyleri de on uyari ile hatirlatmak gerekiyor. Ornegin parktan bir anda "hadi eve gidiyoruz" diyerek isyansiz bir sekilde eve getirmek genelde pek mumkun olmuyor. O yuzden ben genelde 15 dk onceden eve donecegimizin uyarisini yapiyorum. Sonra da "Bak simdi bu kaydiraktan da kay. Sonra eve gidelim yemegimizi yiyelim. Sonra da evde oynariz" diyerek ikna ediyorum.

Degismeyen rutinimizse uyku rutinimiz. Her aksam saat 10 sularinda ayni seyler yasaniyor.
Tugra yatmadan onceki meyve ogununu yer. Sonra uyku oncesi cizgi filmini seyreder. Cizgi film bitince "uyku saati geldi mi?" der. Annesi "evet geldi Tugracim." der. Mama sandalyesinden inmek istemez. Annesi "Ben cikiyorum sen sonra gel bana surpriz yap." der.

Birkac dakika sonra merdivenlerden pitir pitir cikan Tugra, "Surpriiz" diye bagirir. Annesi de coskuyla "Aa Tugra gelmis. Cok mutlu oldum" der.
Tugra lazimliga oturur, annesi iki adet kitap okur. Bizimki cisini yapmadan kalkar, yapmis miyim acaba diye de bakmayi ihmal etmez. Sonra bezini baglatmamak ve uyku surecini uzatmak icin oyalanmaya baslar. Binbir turlu telkinlerle ikna edilir.

Sonra banyoya gecilir. Eller yikanir. Ama su ilik olucak. Yoksa "bu su yumusak degil" der. Derken sira dis fircalamaya gelir. Ben dis macununu surerken "Anne neden su dis macununu eritir?" diye sorar. (Ben daha once ona dis macununu suya tutma, suda erir demistim) Ama her seferinde, istisnasi yok. Dis fircalama fasli bitince macununu ve dis fircasini kutusuna kendi koyar. Annesi koyarsa kiyamet kopar.
Yataga yatilir. Once coraplar cikarilir. Coraplarin dalginlikla anne tarafindan cikarilmasi da bir baska kriz sebebidir. Isik kapatilir, masal anlatilir. Tugra suyunu icer. Sonra da uyku sarkisi soylenir. Masal ile sarki arasinda su icilmesi sart. Su icmeden sarki faslina gecemeyiz. Kathiyen olmaz. Sarkinin bitimiyle birlikte koyun koyuna uyunur.

...Tugra'nin uyudugundan emin olan annesi akrobatik hareketlerle yataktan kalkar. Icinde mesai bitimindeki cosku vardir.

26 Nisan 2012 Perşembe

ABD'den donerken bebek alisverisi

ABD'den donmemize bir ay gibi kisa bir sure kaldi.Donmeden alisveris cenneti olan ABD'den Tugra'ya toplu alisveris planlarimi bebekveben.com'da anlattim. Buyrunuz linki:
http://www.bebekveben.com/2012/04/26/amerikadan-donerken-bebek-alisverisi/

6 Nisan 2012 Cuma

Birkac ani

Surpriiiz

Gecenlerde Tugra'yi ogle uykusuna yatirip Cornell'in kutuphanesine gittim. Son otobusle de eve donecektim. Derken Serdar "sen gelme biz sana surpriz yapacagiz" diye mesaj atti. Ben de bir heves beklemeye basladim. Ama ne zaman geleceklerini bilmiyordum. Tam "niye gelmediniz" diye mesaj atmis, bilgisayar ekranina dalmis bakiyordum ki, arkamdan "supriiiiiz" diye avazi ciktigi kadar bagarmasin mi bizimki. Hem ben hopladim, hem de kutuphanenin sessizliginde isine dalmis butun ogrenciler hopladi. Sonra hafif bir kikirdasma oldu tabii ki. Bense soguktan dondurma olmus Tugra'nin yanaklarina yumulmustum. Bizimki kendi kutuphanesi gibi zannetti orayi da. "Anne hadi titap alalim, cd alalim" dedi. Dedim "yok burasi o kutuphane degil". Sonra beraber ciktik kutuphaneden. Ama bizimkinin yuzunde bir gulumseme, bir mutlu bir mutlu. Cok hosuna gitmis. Onun kucuk dunyasi icin bir macera idi annesine kutuphane de surpriz yapmak. Butun gun hatirlayip hatirlayip guldum. Buraya yaziyorum ki sonra okuyup tekrar guleyim diye :)

Senarist Tugra


Tugra ile oyun oynamak artik iyice zevkli bir hal almaya basladi. Oyunlarimizin en onemli ozelligi senaryosunun Tugra tarafindan yaziliyor olmasi. Basrolde kendisi, yardimci rolde annesi. Heyecanli heyecanli basliyor anlatmaya: "Simdi ben gideyim. Sen arkamdan agla 'gitme gitme, gel' de. Sonra ben 'mama almaya gidiyorum, gelicem birazdan diyeyim'. Sonra gelip sana sarilayim".
Asil komik tarafi, bazen ben dalmis baska birsey dusunuyor oluyorum. Bizimki surekli senaryo yazma halinde oldugu icin her zaman konsantasyonum tam olmuyor. Yardimci oyuncunun kafasi mesgul anlayacaginiz. Derken bizimki senaryoyu anlatmis oluyor, ama ben tam anlamamis oluyorum. Vay mi ki dogru oynamadim. Eyvahlar olsun, kopuyor kiyamet. "Ay tamam ozur dilerim hadi bir daha anlat" diyorum da saolsun beni kirmiyor :)

Oyle bir anlasma yapalim


Tugra'nin dilinden dusmeyen bir cumle. "Tamam mi anne oyle bir anlasma yapalim". Zira surekli muzakere halindeyiz.
-Parka gidelim anne
-Ama simdi yemek saati
-Ben yemegimi yiyeyim guzelce televizyon seyrederken, sonra gidelim. Tamam mi anne oyle bir anlasma yapalim.

Ya da benim onerimi begenmezse "yoook anne oyle bir anlasma yapmayalim" diyerek isyan ettigi de oluyor kendisinin.

Yumacik yumacik


Ben ne kadar Tugra'nin yanaklarina yumulmayi seviyorsam, Tugra da benim kollarima yumulmayi seviyor. Ne zaman t-shirtumu cikartsam, bizimki kikirdamaya basliyor. "Anne sevebilir miyim yumacik yumacik?" diye sokuluyor bana. "Ben anne ile yumacik yumacik uyuyacagim" diyerek babasini gonderiyor yanindan bazen.

Dis cikardigi bir donemde bir gece aglayarak uyandi. Gittim yanina. "Su ister misin?" "Yok" "Sarki soyleyeyim" "Yok" "Kucagima alayim" "Yok" Ne yaptiysam susturamadim. Derken kafamda yanan ampulun etkisiyle cikardim t-shirtu. Bizimki birak aglamayi kikirdamaya basladi ve sokuluverdi bana. Oy ben de yedim onu.