23 Aralık 2013 Pazartesi

Oyuncak Yorumu: Ninja Kaplumbağalar'ın Motosikleti

 
Çocukluğumda İstanbul'da yaşayan ve İstanbul'a her gidişimizde 7/24 oyun oynadığım erkek kuzenlerimin favorisiydi Ninja Kaplumbağalar. Hem figürleri hem arabaları vardı. Bir de çizgi filmini seyretmeyi çok severlerdi, ben de onlarla seyrederdim. Seneler geçmesine rağmen Ninja kaplumbağalar hala çocukların favorisi. Ve tabii ki Tuğra'nın da.
 
Şu an neredeyse Splinter ve Shredder dahil hemen hemen bütün figürlerini aldık. Tuğra uzun zamandır Ninjaları bindireceği bir araba istiyordu. Toyzzshop'un internet sitesinde Rafaelo'nun motosikletini görünce dayanamadım. Yılbaşı konsepti nedeniyle koca bir hediye paketinde geldi oyuncağın kutusu.

 Motosikletin yanında kaskı ve eldivenleri olan bir adet de Rafaelo çıkıyor kutunun içinden. Ama tüm Ninjaların oturabilmesi için de uyumlu. Motosikletin üstü kapanınca kaplumbağa şeklini alıyor. Doğrusunu söylemek gerekirse kapakları biraz lıngırdak. Tam kapanmamak üzere dizayn edilmiş. Kolay açılabilir cinsten. Başta bizimki biraz gıcık oldu ama sonra alıştı. E hem zaten ani tehlikelere karşı kapakların çabuk açılması Rafaelo için daha iyi. En azından ben Tuğra'yı böyle kandırdım :)

Ninja Kaplumbağaların bu motosikletini
www.toyzzshop.com.tr den sipariş etmek için:

Karakterler bölümünden Ninja Kaplumbağaları seçebilirsiniz.

http://toyzzshop.com/oyuncak-karakter-figur-oyuncaklari/playmates-ninja-turtles-arac-ve-figur-seti-/e78239f3963a05f0bee81f32a2b04f32/

Tuğra'nın durup durup oynayacağı bir oyuncağa benziyor. Biz tavsiye ederiz.

3 Aralık 2013 Salı

Bir erkek çocuğunun annesine olan aşkı

 
Bu yazıyı kendime anı olsun, Tuğra ile paylaştığım o anları unutmayayım, gün gelip de okuyunca gözlerim dolsun diye yazıyorum. Erkek çocuk anneye aşık olur derlerdi. Tuğra doğduğundan beri bana düşkün evet ama bu son zamanlarda zirve yapmış durumda. Bana aşık bir oğlum var. Ve bunu o kadar şirin bir şekilde dile getiriyor ki.

Bir akşam yatakta yanyana yatıyoruz.
  • Annecim sen çok güzelsin. Ben yukarıdayken senin güzelliğini gördüm. Allah'a dedim ki 'beni onun karnına koy'. O da beni senin karnına koydu.
Bu bağlantıyı nasıl kurdu hiçbir fikrim yok. "Siz evlenirken ben nerdeydim?" sorusuna "Sen doğmamıştın, yukardan bizi izliyordun" dedim. "Allah" kavramını da yavaş yavaş sorgulamaya başladı. Bir şekilde parçaları birleştirmiş olmalı.

Bir başka gün de oyun oynarken,
  • Anne keşke ben Serdar olsaydım da seninle ben evlenseydim.
  • (Geçirdiğim şoktan ve yaşadığım hazdan sonra) Tuğracım çok tatlısın. Ama çocuklar anneleriyle evlenmezler ki.
  • E işte anne diyorum ya ben Serdar olsaydım, o zaman evlenebilirdim.
Gece yatmadan önceki iyi geceler öpücüğü merasimimiz kapsamında kendisi beni her iki yanağımdan, burnumdan, alnımdan, gıdışımdan, omuzlarımdan, çok sevdiği benimden öpüyor. En son saçlarını kaldır diyip ensemi öpüyor. Bir de "Seni çok seviyorum anne, sabah öpücüğünü unutma" diyor. Bir gece demeyi unutmuş bizimki. Gecenin 4'ünde yana yakıla uyandı. Anne diye beni yanına çağırdı. "Seni çok seviyorum anne, sabah öpücüğünü unutma" dedi ve geri yattı.
 
Gerçekten başka bir ilişki anne ve oğul arasındaki ilişki. Tuğra'yı düşündükçe içim ısınıyor. Sonra dua etmeye başlıyorum, sağlıklı olsun, mutlu olsun, hep iyi insanlarla karşılaşsın, gözlerinin içi gülsün diye.
 
İşte öyle bir şey bizim aşkımız..