18 Temmuz 2013 Perşembe

İkinci Çocuk Simulasyonu

Tuğra'nın kardeş isteğine karşı yoğun baskılara artık dayanamaz hale geldik. En son "Anne benim ne zaman kardeşim olacak?" "Anne ben Caillou'nun Rosie'sinden istiyorum" diye veryansın ettiğinde "Beklemen gerek Tuğracım. Beklersen belki annenin karnına bebek gelir" dedik. Derken aradan aylar geçti. Bir gün arabada giderken aniden alakasız bir şekilde "Anneee!!! Yeter ama ben çok bekledim. Ne zaman çıkıcak kardeşim." dedi ve ben koptum. Bir kardeşi olsun direk kucağına vericem "Buyur" diye. Neyse gariban yavrum hala beklemekte.
 
Bizim kafamızda ise bir yandan "Çocuk kardeş çok istiyor yapalım bari", "Ee ama ikisi birden özel okul vs nasıl okutucaz" "Bunların kavgası var gürültüsü var" vs gibi baloncuklar. Biz de düşüneduralım geçenlerde çok güzel bir simulasyona konu olduk. Bu sene tatilimizi radikal bir şekilde Akdeniz Ege sahillerinde değil, ABD'deki köyümüzde geçirmeye karar verdik. Orada yaşayan Türk arkadaşlarımızı ziyarete gittik.

 
Arkadaşlarımızdan birinin bebeği vardı. 6 aylık, tam mıncırmalık, güldürmelik sevmelik. Ama Tuğra varken ne mümkün. Tam davranıyorum iki seveyim diye, bizimki miyaklamaya başlıyor, bebek taklidi yapıyor, kucağıma çıkıyor. Akşamları Tuğra uyuduktan sonra sevebildim resmen. Bu süreçte karı koca birşey fark ettik. Tuğra'nın kardeş istemesi onu kıskanmayacağı anlamına gelmiyormuş. Sevgili kocamın da "benim oğlum kıskanmaz" tezini çürütmüş olduk. Tuğra'nın kardeşi olursa muhtemel triplerini önceden gördük siper aldık. Bununla beraber, "bebek" de özlediğimizi fark ettik. İkinci olursa bir daha farklı bilinçli severmişiz gibi geldi.
 
Gelelim ikinci simulasyona. Arkadaşlarımızdan diğerinin de Tuğra yaşlarında kızı vardı. Tuğra çok mutlu oldu, Ela ile yapışık ikiz gibi gezdiler, çok eğlendiler. Aradaki kıyametleri saymazsak. Bir kere bizim oğlan nasıl ki abiler kız kardeşlerini gıcık eder (ben çok çektim de) aynen bildiğin kızı sinir ediyordu. Eloşum zaten ağlamaya bahane arıyor. Kopuyordu kıyamet. Sonra birinin elinde bir şey varsa öbüründe de olmak zorunda. Vay mı ki ikincisi olmayan bir oyuncağı birinin eline verdin. Öbürü kıyameti koparıyor ben de isterim diye. "Paylaşın hadi çocum" diyorsun. Öbürü gıcıklığına oyuncağı vermiyor. "Madem paylaşmıyorsunuz alırım oyuncağı" diyorsun, bu sefer ikisi beraber cırlıyor. Tuğra sürekli "benim oyuncağım daha büyük, daha uzun, daha güzel" diye sidik yarıştırıyor vs. Annelerde de sürekli bir kriz çözme modu, krizi çözdükten sonra iç geçirme, saç baş dağıtma modu.
 
Sonuç olarak, zor zor, kardeş olayı zor. Öyle ben kardeş isterim demekle olmuyor. Da kardeş de şart. Bakalım kısmet.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder