17 Ağustos 2014 Pazar

Geçmesin zaman: Tuğra 5 yaşında

Sabahın 5'inde önce gördüğüm rüyanın etkisiyle açmıştım gözümü. Rüyamda sen geliyordun, yüzünü bile görmüştüm. Sonra beni uyandıran şeyin tatlı tatlı başlayan sancılar olduğunu fark etmiştim. Hiç paniğe kapılmamıştım. Sen geliyorsun diye sevinmiştim. Güle oynaya gitmiştik hastaneye. Çok da uzun sürmeyen bir doğum sonrası girmiştin hayatımıza. Seni ilk gördüğüm o anı hiç unutamıyorum. Bembeyaz topanak bir surat. 'Sen ne tatlı şeysin öyle, kuzum benim' demiş sevmiştim seni.

Doğum sonrası komplikasyonlar sonrası bile moralim bozulmamıştı. Sen vardın artık hayatımda çünkü. Yaşamak mutlu olmak için en önemli sebebimdin artık. Zaman geçtikçe kalbime sığamaz oldu sana olan sevgim. İlk 'anne ' diyişin. Bana sarılışın. O kadar hızlı geçti ki zaman. Bir anda kocaman oluverdin. 5 yaşına geldin. 

Sana bakınca içim doluyor. İnanamıyorum gözlerime. Benim oğlum olduğuna. Ne kadar şanslı olduğumu fark edip, şükrediyorum. Dua ediyorum sağlıklı ol, hep mutlu ol diye. Çoğunun aksine büyü de kendi başının çaresine bakabil istemiyorum. Geçmesin istiyorum zaman. Hep benim bebeğim olarak kal. Sabahları yatağından kalkıp pıtır pıtır yanımıza gel. Sarılalım, sabah mayışması yapalım. Geceleri uyanıp 'susadım' de. Uyumadan önce 'seni seviyorum' de sen yeter ki, uykusuz kalırım ben. Hep 'anneeeee' diye bağır içerden. İçimden 'yine ne var acaba?' diyerek yanına geleyim. Ağladığın tek şey oyuncağının kırılması olarak kalsın. En önemlisi gözlerindeki gülünce dünyamı aydınlatan o ışıltı hiç sönmesin canım oğlum. Çok mutlu ol sen. Güzel günler gör. 'Oh be ne güzel yaşamak, iyi ki doğmuşum' de. 

İyiki geldin hayatımıza. Sürpriz yumurtam, en büyük zenginliğim benim....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder